Sportif yeteneklerin belirlenmesi projeleri, uluslararası platformda1950'li yıllarda başlamıştır. Ancak, ülkemizde spordaki bireysel ve rastlantısal bazı başarıların arkasına saklanarak, bu gerçek yıllarca göz ardı edilmiş ve unutulmuştur.
Haber Giriş Tarihi: 04.02.2017 04:42
Haber Güncellenme Tarihi: 04.02.2017 04:42
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.sporankara.org
SPORTİF yeteneklerin belirlenmesi projeleri, uluslararası platformda 1950’li yıllarda başlamıştır. Ancak, ülkemizde spordaki bireysel ve rastlantısal bazı başarıların arkasına saklanarak, bu gerçek yıllarca göz ardı edilmiş ve unutulmuştur. Oysa günümüzde tüm spor otoriteleri ortak görüş olarak çocukların mümkün olan en küçük yaşlarda spora başlaması konusunda birleşmektedir.
Spora başlama yaşının oldukça küçülmesi ve branşlaşmanın daha erken yaşlara inmiş olması, yetenek seçimi ve yetenekli sporcularla çalışmanın ne derece önemli olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Son yıllarda Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri arasından yapılan görüşmeler sonucunda somut ciddi adımların atıldığını görmekteyiz.
Yetenek seçimi konusunda ülkemizde iki önemli proje gerçekleştirilmiştir. Bunlardan ilkiTürk Spor Vakfı tarafından “Sportif Yetenek Araştırma Metodu” adı altında 1970’liyılların sonunda başlatılmış ve bu araştırma iki aşamalı olarak ele alınmıştır. Birinci aşamada 1979 yılında Akdeniz oyunlarına seçilen sporcuların antropometrik özelliklerinden yola çıkılarak somatotip belirlemesi ve kuvvet, sürat, dayanıklılık testleri uygulanmış ve ulusal takımların profilleri belirlenmiştir.
İkinci aşamada ise Genelkurmayla iş birliği yapılarak ülkemizin çeşitli yörelerinde yaşları18 ile 20 arasında değişen yaklaşık 20 bin genç üzerinde fiziksel yapı ile doğal fiziksel yetenekler arasındaki ilişkiler belirlenerek gençlerimiz ve bu gençlerin doğum yeri olan iller üzerine yorumlar yapılmıştır. İkinci proje ise Spor Genel Müdürlüğü’nün (SGM)üniversiteler ile başlattığı “Türk Sporunu Yeniden Yapılandırma” projesi olup, istenilen amaca tam olarak hitap etmediği için yarıda kalmıştır.
Gençlik ve Spor Bakanlığı geleceğin şampiyonlarını yetiştirecek yeni bir projeyi hayata geçirdi. Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri (TOHM) adını taşıyan proje, yeni nesillerinTürk sporuna yön vererek önemli başarılara imza atmalarını amaçlıyor. Bu proje kesintiye uğramadan mutlaka takip edilmeli ve istikrarın sonucunda başarı yakalanmalıdır. Diğerleri gibi kesintiye uğradığı vakit yine bir sürü yatırım boşa gitmiş olur.
“Elit Sporcu Seçimi”, “Yönlendirme ve Sistemlerinin Geliştirilmesi” için, yetenek seçimi ve geliştirilmesi ile ilgili proje ve çalışmaların, kişilere, kurumlara, politik gelişme ve değişimlere bağlı olmaksızın, bir spor politikası olarak benimsenmesi ve uzun soluklu planlanması gerekmektedir.
Türkiye’nin bölgesel sportif başarı haritası hazırlanmalı ve bu çalışmada üniversitelere veTürkiye’nin spor alanında en büyük STK’sı olan Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu’na aktif rol verilmelidir. Başarılı olan sporcuları başarıya yönelten faktörler (tesis ve eğitim altyapısı, antrenör desteği, kulüpleşme düzeyi, sporcu sayısı )gibi bilimsel araştırmalarla düzenli olarak araştırılmalıdır. İlköğretim çağı, sportif yetenek belirleme yaşını kapsadığı için Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm ilkokullarda yetenek taramalarına başlanmalı, bu tarama her yıl periyodik olarak tekrarlanmalı ve bu alanda eğitim almış beden eğitimi ve spor öğretmenleri aktif olarak bu süreçte görevlendirilmelidir. Bu çalışma kapsamında il ve ilçelerin Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlükleri ve Amatör Spor Kulüpleri Federasyonları arasında üst düzey koordinasyon sağlanmalıdır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
M.Kandazoğlu'ndan Mesaj Var
Sportif yeteneklerin belirlenmesi projeleri, uluslararası platformda1950'li yıllarda başlamıştır. Ancak, ülkemizde spordaki bireysel ve rastlantısal bazı başarıların arkasına saklanarak, bu gerçek yıllarca göz ardı edilmiş ve unutulmuştur.
SPORTİF yeteneklerin belirlenmesi projeleri, uluslararası platformda 1950’li yıllarda başlamıştır. Ancak, ülkemizde spordaki bireysel ve rastlantısal bazı başarıların arkasına saklanarak, bu gerçek yıllarca göz ardı edilmiş ve unutulmuştur. Oysa günümüzde tüm spor otoriteleri ortak görüş olarak çocukların mümkün olan en küçük yaşlarda spora başlaması konusunda birleşmektedir.
Spora başlama yaşının oldukça küçülmesi ve branşlaşmanın daha erken yaşlara inmiş olması, yetenek seçimi ve yetenekli sporcularla çalışmanın ne derece önemli olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Son yıllarda Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri arasından yapılan görüşmeler sonucunda somut ciddi adımların atıldığını görmekteyiz.
Yetenek seçimi konusunda ülkemizde iki önemli proje gerçekleştirilmiştir. Bunlardan ilkiTürk Spor Vakfı tarafından “Sportif Yetenek Araştırma Metodu” adı altında 1970’liyılların sonunda başlatılmış ve bu araştırma iki aşamalı olarak ele alınmıştır. Birinci aşamada 1979 yılında Akdeniz oyunlarına seçilen sporcuların antropometrik özelliklerinden yola çıkılarak somatotip belirlemesi ve kuvvet, sürat, dayanıklılık testleri uygulanmış ve ulusal takımların profilleri belirlenmiştir.
İkinci aşamada ise Genelkurmayla iş birliği yapılarak ülkemizin çeşitli yörelerinde yaşları18 ile 20 arasında değişen yaklaşık 20 bin genç üzerinde fiziksel yapı ile doğal fiziksel yetenekler arasındaki ilişkiler belirlenerek gençlerimiz ve bu gençlerin doğum yeri olan iller üzerine yorumlar yapılmıştır. İkinci proje ise Spor Genel Müdürlüğü’nün (SGM)üniversiteler ile başlattığı “Türk Sporunu Yeniden Yapılandırma” projesi olup, istenilen amaca tam olarak hitap etmediği için yarıda kalmıştır.
Gençlik ve Spor Bakanlığı geleceğin şampiyonlarını yetiştirecek yeni bir projeyi hayata geçirdi. Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri (TOHM) adını taşıyan proje, yeni nesillerinTürk sporuna yön vererek önemli başarılara imza atmalarını amaçlıyor. Bu proje kesintiye uğramadan mutlaka takip edilmeli ve istikrarın sonucunda başarı yakalanmalıdır. Diğerleri gibi kesintiye uğradığı vakit yine bir sürü yatırım boşa gitmiş olur.
“Elit Sporcu Seçimi”, “Yönlendirme ve Sistemlerinin Geliştirilmesi” için, yetenek seçimi ve geliştirilmesi ile ilgili proje ve çalışmaların, kişilere, kurumlara, politik gelişme ve değişimlere bağlı olmaksızın, bir spor politikası olarak benimsenmesi ve uzun soluklu planlanması gerekmektedir.
Türkiye’nin bölgesel sportif başarı haritası hazırlanmalı ve bu çalışmada üniversitelere veTürkiye’nin spor alanında en büyük STK’sı olan Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu’na aktif rol verilmelidir. Başarılı olan sporcuları başarıya yönelten faktörler (tesis ve eğitim altyapısı, antrenör desteği, kulüpleşme düzeyi, sporcu sayısı )gibi bilimsel araştırmalarla düzenli olarak araştırılmalıdır. İlköğretim çağı, sportif yetenek belirleme yaşını kapsadığı için Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm ilkokullarda yetenek taramalarına başlanmalı, bu tarama her yıl periyodik olarak tekrarlanmalı ve bu alanda eğitim almış beden eğitimi ve spor öğretmenleri aktif olarak bu süreçte görevlendirilmelidir. Bu çalışma kapsamında il ve ilçelerin Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlükleri ve Amatör Spor Kulüpleri Federasyonları arasında üst düzey koordinasyon sağlanmalıdır.
En Çok Okunan Haberler