orhan sal yazıyor
Spor Toto 2.Lig Kırmızı Grupta Gümüşhane’de oynanan Gümüşhanespor – Ankaragücü maçı futbol tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Düşünebiliyor musunuz? Şampiyonluğun 2 önemli takımı sahada mücadele ediyor, maç oynanır durumdayken Bayburt doğumlu Maliye Bakanı Naci Ağbal, yanında kuruma ordusuyla, milletvekilleriyle, belediye başkanları ile, bürokratlarıyla sahanın içinden sağa sola selam vererek protokol tribününe geliyor ve yerini alıyor.
Bu arada boynunda Gümüşhanespor atkısı var. Sanırsınız ki Gümüşhanespor, Ankaragücü ile değil de, bir Ermeni takımıyla maç oynuyor. Rakip Türkiye’nin Başkenti Ankara’nın takımı Ankaragücü değil de, Ermenistan’ın Başkenti Erivan’ın takımı Erivangücü.
Nasıl böyle bir şey olabilir?
Bunun izahını kim yapabilir?
Şimdi bu ordu gibi sahaya giren bakanı ve kalabalığı gören sahadaki hakem, futbolcu, teknik adamlar ve taraftarlar hangi duygular içine girerler.
Elbetteki bakanın boynunda Gümüşhanespor atkısı varsa; Gümüşhane tarafı psikolojik olarak rakibi ezdik diyecek, Hakemler ve Ankaragücü tarafı ise her açıdan olumsuz etkilenecek.
Ki öyle de oldu.
Bakın stadyumlarda bir kural vardır. Bu kurallar net ve açıktır.
Eğer boynunda akreditasyon kartı yoksa o sahaya tribünden asla inemezsin. Adamı paketleyip dışarı atarlar.
Peki bu kadar adam sahaya nasıl giriyor?
Bunun izahını biri yapabilir mi?
**
Peki ya oynanan futbola ne demeli? Ben maç öncesi yazımda belirtmiştim. Adamların yaptığı iş savaşmak ve golü atıp yatarak oyunu soğutmak.
Tarık Daşgün’le Ankara’da mutlaka karşı karşıya geleceğiz. Onun yüzene net olarak; ya arkadaş sen ne ayaksın, bu kadar çağdışı, demode, ilkel, rezil bir futbol oynatmaktan bıkmadın mı? diyeceğim.
Yazık gerçekten yazık!
Futbolu katleden bir teknik direktörsün Tarık Daşgün!
**
Ya sarı-lacivetli taraftar yapılanlara ne demeli? Daha şehire girerken başlayan tacizleri, saldrıları nasıl yok sayacaksınız? Acaba bu şehre gelen misafirler böyle mi ağırlanıyor? Tamam Ankaragücü taraftarının da suçu olabilir. Ama 300 kişiye binlerce kişiyle yüklenemek hangi insafa sığar. Maçın sonunda sahaya giren binlerce kişi düşman birliklerine mi saldırıyor?
**
Ya bu stadyumun hali, stat zeminin berbatlığına ne demeli?
TFF’nin bu stadyumda maç oynatması da ayrı bir rezalettir. Böyle rezil bir zemin olamaz. Bırakın futbol oynamayı top kontrolü bile yapılamayacak kadar kötü bir zemin burası. Malatyaspor İnönü Stadı’nı terk etti. Bu stadın da futbola kapanması lazım derhal.
**
Ya hakemler? Allah için MHK, Ankaragücü’nün her kritik maçına İzmir’den veya Ege’den hakem atamaktan bıkmadınız mı? Şampiyonluk yarışında 2 İzmir takımı varken, İzmir’den hakem atamak hangi akılla izah edilebilir.
Maç öncesi zaten hakemle ilgili kafamda teredütlerim vardı. Bir kere bu hakem eski hakem İstanbul takımlarının en büyük koruyucusu hakemlerden olan Hasan Ceylan’ın oğlu. Öyle bir babanın oğlunun bir Ankaragücü maçını tarafsız yönetmesi mümkün mü? Asla.
Maça o kadar berbat girdi ki. Hemen niyetini belli etti. Daha 10.dakikada Ömer’e gereksiz bir kart gösterdi. Maçın genelini berbat yönetti. Tüm takdir haklarını ev sahibi takım lehine kullandı. 77.dakikada başlayan ve yaklaşık 10 dakika süren olayların fitilini de o ateşledi. Gereksiz faul çaldı, oyuncuları gerdi, tartışmaya yol açtı, bu tartışma tribündeki olayların çıkmasını sağladı. Bu hakemin TFF kayıtlarındaki mesleği “satış/pazarlama” olarak belirtilmiş. Neyi satıp, neyi pazarlıyor anlayamadık!..
**
Tekrar başa dönersek. Ankaragücü bu sezon şampiyon olamazsa bu kesinlikle Gümüşhane’nin AK Parti’deki gücü yüzünden olacaktır. Bu güç TFF’ye, gözlemcilere, temsilcilere ve hakemlere doğrudan tesir etmektedir.
Bu net olarak bu maçta görülmüştür.
Ama şunu bilmeleri lazım. Gümüşhane’nin nüfusu kadar Ankaragücü taraftarı 15 Temmuz’da meydanlara indi. Başta kulüp başkanı Mehmet Yiğiner olmak üzere vatanı korudu.
Bunları nasıl es geçersiniz vicdansızlar?
Her şeye rağmen bir yenilgi şampiyonluğu götürmez.
Şimdilik avantaj rakibe geçmiştir.
Ama son sözü yine Ankaragücü söyleyecektir.
Haber: ORHAN SAL