Her şampiyonluğun tabii ki ayrı bir hikayesi, ayrı bir başarı öyküsü vardır
Her şampiyonluk kendince değerlidir, önemlidir…
Ama Ankaragücü’nün şampiyonluğunun önemi ve değeri çok daha fazladır… Çünkü Ankaragücü bu şampiyonluğu sıfırın altından gelip, yedi düvele karşı mücadele edip kazanmıştır. Ankaragücü, bu dönemde sadece rakipleriyle değil; siyasilerle, TFF’yle, hakemlerle ve Ankara içindeki sevmeyenleriyle de mücadele etmiştir.
Gerçekten de sonu tatlı biten bir Türk filmi kadar güzel ve naif bir sezon geride bırakılmıştır.
Şampiyonlukla birlikte; 4 yıllık 2.Lig çilesini bitirmek, çok göz önünde olan kaliteli bir lige terfi etmek, yıllar sonra ilk kez bir camia birlikteliğini sağlamış olmak, Ankara’da herkesimden insanlar arasında bir sinerji oluştuğunu görmek, tribüne ürünleriyle gelen yaşlı, genç, çoluk, çocuk bayan binlerce gönüldaşı görmek bizleri çok mutlu etti.
ŞAMPİYONLUK SONRASI
Tabii bütün bunları sanki bir hayalmiş gibi yaşadık ve bitti.
Zafer sarhoşluğundan kurtulmaya başladıktan sonra bazı gerçeklerle yüz yüze kalacağımızı da çok net biliyorduk. Bu açıkça belliydi. Ve şimdi o malum sorunların tam da kucağına oturmuş bulunmaktayız.
Biraz istemeyerek de olsa bu sıkıntıları dile getirmek bizim görevimiz.
Bilindiği gibi Melih Gökçek lig devam ederken, “Ankaragücü’nü bağırta bağırta alacağız” şeklinde çok talihsiz bir açıklama yapmıştı. Ancak liglerin bitimiyle birlikte Melih Gökçek ve Başkan Mehmet Yiğiner bir toplantı yaptılar. Toplantının ardından Gökçek geri adım atmış tarzda bazı açıklamalar yaptı. Gökçek, Başkan Yiğiner’in devam etme taraftarı olduğunu, buna saygı duyduklarını ve bundan sonra kendilerince kulübe bazı yardımlarda bulunacaklarını twitter hesabından yazdı.
Ancak kısa vadede yardım gelmeyince Ankaragücü yönetimi bunu kamuoyuna duyurdu. Başkan Gökçek’te, yine twitter hesabından yaptığı açıklama ile yardım için Ağustos ayını beklemelerini gerektiğini belirtmişti.
Tabii Ankaragücü kulübünün önümüzdeki sezonun planlamasını Melih Gökçek üzerinden yapması yanlış. Çünkü sayın Gökçek’in tavrı belli. Kulübü “bağırta bağırta alacağız” deyip, geri adım atıyor gibi yapıyorsa ve para yardımını daha sonra yapacağız diyorsa hem zaman kazanıyordur, hem de para göndermeyerek yönetimi köşeye sıkıştırma niyetindedir.
Ankaragücü kulübünün artık kendi ayakları üzerinde durması ve bağımsız olması lazım.
Tabii şu da var; kimse kimseden cebindeki parayı istemiyor. Herkes Osmanlıspor’a, Keçiörengücü’ne, Bugsaşspor’a nereden ne gidiyorsa Ankaragücü’ne verilisin diyor. Hatta Gençlerbirliği’ne, Ankara Demirspor’a, Hacettepe’ye de verilsin deniyor. Çünkü pasta büyük. Ama bu pastayı nedense sadece taraftarsız ve Ankara’da kimsenin takip etmediği 3 takım yiyebiliyor.
DESTEK ŞART AMA
Ankaragücü taraftarının bazı konularda kafasının karışmaması lazım. Siyasetçiyi bu kulübe daha önce soktuk. Halimiz ortada. Siyasetçi gelip geçicidir. Bugün vardır, yarın yoktur. Bugün oradan gelecek milyonlarla pembe hayaller kurmamak lazım. Bu hayaller günü kurtarır. Ama uzun vadede geçmişte gördüğümüz gibi çok büyük yaralara sebep olur. (Tabii Alanyaspor gibi düzgün örneklerde var)
Ankaragücü taraftarı şuna karar vermeli. Tıpkı bu sezon olduğu gibi kendi yağıyla kavrulan, zor şartlarda olmasına rağmen; onurlu, gururlu halkın takımı olarak anılan bir Ankaragücü ile mi yola devam etmek istersiniz, yoksa nereden geldiği belli olmayan para babalarının kulübü ele geçirdiği, ama halktan kopmuş, sevimsiz bir takımı mı tutmak istersiniz?
Benim takımım bu diyorsanız işte Ankaragücü burada. Desteğe devam edin. Başka Ankaragücü yok!
Ama kaynağı belli olmayacak, parayı, gücü ve şatafatı istiyorsanız da buyurun o zaman meydan sizin.
Bu uğurda kim ne yapacaksa yapsın bizde bekleyip görelim.
İzleyelim.
Bakalım neler olacak?
Sonuçta ne çıkarsa bahtımıza.
Ha genel kurula filan da gidilirse verecek 1 oyumuz var. Onu da verir çekiliriz kenara.
VEFA
Ama bu süreçte vefasızlık da yapılmasın. Bu takımı yaşatan ve şampiyon yapan adam bellidir. Kimse de onu buruşturup çöpe atılabilecek bir mendil muamelesi yapamaz.
Mehmet Yiğiner artık bu şehrin en güçlü adamlarındandır. Bu şehrin, bu kulübün gerçeğidir. Boş takımı şampiyon yapmıştır. Ve şampiyonluk gecesinde binlerce taraftara kulübün geleceği konusunda oylama yaptırmıştır.
Burada aslında yapılması gerekenler o kadar net ki!..
Kimsenin dışlanması taraftarı değilim. Ankaragücü’ne hizmet etmek isteniyorsa yapılması gereken şey çok kolay. Ankaragücü’nün gelirleri şahıslara temlikli. Yani TFF’den gelen milyonlarca TL. para kulübe girmiyor. Bu milyonlarca TL. Ahmet Gökçek dönemi yöneticilerine gidiyor. Bu kişiler bu borçları istemesin, TFF’den gelecek parayla Ankaragücü kendi çarkını çevirir. Başkan Gökçek’te dışarıdan belediye şirketlerinden reklam verme gibi resmi katkılarını yaparsa Yiğiner’in başkanlığında bu takım Süper Ligi rahat rahat görür. Hatta Avrupa’yı bile görür. Bundan da hem Ankara, hem Gökçek, hem Ankaragücü kazanır.
SORUNLARI AŞMAK GEREKLİ
Tabii öte yandan kulüpte yaşanan sıcak gelişmelerde var. Öncelikle şampiyonluk primlerinin henüz yatmaması rahatsızlık yaratmış durumda. Ki emek veren oyuncuların bu primlerini bir an önce almaları bizimde en büyük temennimiz. Ancak kimse de merak etmesin. Bu kulüpte kimsenin parası kalmaz.
Ulusal lisansın çıkmaması, UEFA ödemelerinin aksaması diğer önemli sorunlar.
Gelecek sezonun planlamasında önceliği iç transfere vermek gerekli. Çünkü ligden çıkan takımların her zaman yaptıkları en büyük hata, “kadroyu güçlendireceğiz” söylemiyle takımı bozmak oluyor. Şampiyon kadronun iskeletini bozmamak gerekli. Çünkü bu takımdaki arkadaşlıkta 10 numara. Bir daha böyle bir takımdaşlık kurmak kolay olmaz.
İsmet Taşdemir’le yollar ayrıldı. En kısa zamanda teknik direktör sorunu çözülmeli. Camiaya layık olabilecek bir hocayla anlaşılmalı.
Dış transfere hiç değinmiyorum bile. Çünkü şu an böyle bir gündem yok.
YAPILAMAYANLAR
Ve böylesi önemli bir zaferden sonra yapılamayanlar veya geç yapılanlar da var. Mesela SMS kampanyası. Bu kampanyanın resmi başvuruları çok erken yapılsa, kampanya şampiyonluğun hemen ardından başlasaydı şimdi daha iyi sonuçlar alınabilirdi.
Bütün camia gaza gelmişken özel şampiyonluk forması, özel şampiyonluk tişörtü, kupa bardağı, atkısı çıkarılabilirdi.
Şöyle düşünelim; son maç haftası 50 TL’den 10 bin forma satsan, 20 TL’den 20 bin tişört satsan ve artı diğerleri. Kesinlikle çorbada tuzumuz olurdu. Bu işlerde geç kalındı.
Bu işlere bir yerden başlamak lazım.
Önce maddi sorunlar çözülmeli, sonra yeni sezon planlaması yapılmalı. Şimdilik süre var. Ama zamanda hızla akıp gidiyor. Ankaragücü’nün tekrar 2.Ligleri filan görmemesi için hepimiz elimizden gelen desteği vermeliyiz.
STAD SORUNUNU BURASI ÇÖZER!
Bilindiği gibi Ankara’da yılan hikayesine dönen bir stat sorunu var. Son aşamaya gelindiği söyleniyor. Ama ses yok. Yeni stat mevcut 19 Mayıs Stadı’nın bulunduğu alana yapılacak. Ancak ben derim ki, stat için kazmayı şimdilik vurmasınlar. Çünkü Ankaragücü ve Gençlerbirliği önümüzdeki sezon büyük sorun yaşayacaklar. Malum Büyükşehir Belediyesi Eryaman’da çok güzel bir stat yaptırıyor. Bu stat Ağustos 2018’e yetişir. Eryaman Stadı bitince Ankaragücü ve Gençlerbirliği geçici olarak o stada geçerler. 19 Mayıs Stadı’da rahat rahat yıkılır ve yapılır. Sonuçta Eryaman Stadı devletin parasıyla yapılan bir stat olacak. Kimse de “siz orada maç yapamazsınız!” diyemez.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
O.Sal'dan Mükemmel Ankaragücü Yazısı
ORHAN SAL NELERİ BİZLERLE PAYLAŞTI
Her şampiyonluğun tabii ki ayrı bir hikayesi, ayrı bir başarı öyküsü vardır
Her şampiyonluk kendince değerlidir, önemlidir…
Ama Ankaragücü’nün şampiyonluğunun önemi ve değeri çok daha fazladır… Çünkü Ankaragücü bu şampiyonluğu sıfırın altından gelip, yedi düvele karşı mücadele edip kazanmıştır. Ankaragücü, bu dönemde sadece rakipleriyle değil; siyasilerle, TFF’yle, hakemlerle ve Ankara içindeki sevmeyenleriyle de mücadele etmiştir.
Gerçekten de sonu tatlı biten bir Türk filmi kadar güzel ve naif bir sezon geride bırakılmıştır.
Şampiyonlukla birlikte; 4 yıllık 2.Lig çilesini bitirmek, çok göz önünde olan kaliteli bir lige terfi etmek, yıllar sonra ilk kez bir camia birlikteliğini sağlamış olmak, Ankara’da herkesimden insanlar arasında bir sinerji oluştuğunu görmek, tribüne ürünleriyle gelen yaşlı, genç, çoluk, çocuk bayan binlerce gönüldaşı görmek bizleri çok mutlu etti.
ŞAMPİYONLUK SONRASI
Tabii bütün bunları sanki bir hayalmiş gibi yaşadık ve bitti.
Zafer sarhoşluğundan kurtulmaya başladıktan sonra bazı gerçeklerle yüz yüze kalacağımızı da çok net biliyorduk. Bu açıkça belliydi. Ve şimdi o malum sorunların tam da kucağına oturmuş bulunmaktayız.
Biraz istemeyerek de olsa bu sıkıntıları dile getirmek bizim görevimiz.
Bilindiği gibi Melih Gökçek lig devam ederken, “Ankaragücü’nü bağırta bağırta alacağız” şeklinde çok talihsiz bir açıklama yapmıştı. Ancak liglerin bitimiyle birlikte Melih Gökçek ve Başkan Mehmet Yiğiner bir toplantı yaptılar. Toplantının ardından Gökçek geri adım atmış tarzda bazı açıklamalar yaptı. Gökçek, Başkan Yiğiner’in devam etme taraftarı olduğunu, buna saygı duyduklarını ve bundan sonra kendilerince kulübe bazı yardımlarda bulunacaklarını twitter hesabından yazdı.
Ancak kısa vadede yardım gelmeyince Ankaragücü yönetimi bunu kamuoyuna duyurdu. Başkan Gökçek’te, yine twitter hesabından yaptığı açıklama ile yardım için Ağustos ayını beklemelerini gerektiğini belirtmişti.
Tabii Ankaragücü kulübünün önümüzdeki sezonun planlamasını Melih Gökçek üzerinden yapması yanlış. Çünkü sayın Gökçek’in tavrı belli. Kulübü “bağırta bağırta alacağız” deyip, geri adım atıyor gibi yapıyorsa ve para yardımını daha sonra yapacağız diyorsa hem zaman kazanıyordur, hem de para göndermeyerek yönetimi köşeye sıkıştırma niyetindedir.
Ankaragücü kulübünün artık kendi ayakları üzerinde durması ve bağımsız olması lazım.
Tabii şu da var; kimse kimseden cebindeki parayı istemiyor. Herkes Osmanlıspor’a, Keçiörengücü’ne, Bugsaşspor’a nereden ne gidiyorsa Ankaragücü’ne verilisin diyor. Hatta Gençlerbirliği’ne, Ankara Demirspor’a, Hacettepe’ye de verilsin deniyor. Çünkü pasta büyük. Ama bu pastayı nedense sadece taraftarsız ve Ankara’da kimsenin takip etmediği 3 takım yiyebiliyor.
DESTEK ŞART AMA
Ankaragücü taraftarının bazı konularda kafasının karışmaması lazım. Siyasetçiyi bu kulübe daha önce soktuk. Halimiz ortada. Siyasetçi gelip geçicidir. Bugün vardır, yarın yoktur. Bugün oradan gelecek milyonlarla pembe hayaller kurmamak lazım. Bu hayaller günü kurtarır. Ama uzun vadede geçmişte gördüğümüz gibi çok büyük yaralara sebep olur. (Tabii Alanyaspor gibi düzgün örneklerde var)
Ankaragücü taraftarı şuna karar vermeli. Tıpkı bu sezon olduğu gibi kendi yağıyla kavrulan, zor şartlarda olmasına rağmen; onurlu, gururlu halkın takımı olarak anılan bir Ankaragücü ile mi yola devam etmek istersiniz, yoksa nereden geldiği belli olmayan para babalarının kulübü ele geçirdiği, ama halktan kopmuş, sevimsiz bir takımı mı tutmak istersiniz?
Benim takımım bu diyorsanız işte Ankaragücü burada. Desteğe devam edin. Başka Ankaragücü yok!
Ama kaynağı belli olmayacak, parayı, gücü ve şatafatı istiyorsanız da buyurun o zaman meydan sizin.
Bu uğurda kim ne yapacaksa yapsın bizde bekleyip görelim.
İzleyelim.
Bakalım neler olacak?
Sonuçta ne çıkarsa bahtımıza.
Ha genel kurula filan da gidilirse verecek 1 oyumuz var. Onu da verir çekiliriz kenara.
VEFA
Ama bu süreçte vefasızlık da yapılmasın. Bu takımı yaşatan ve şampiyon yapan adam bellidir. Kimse de onu buruşturup çöpe atılabilecek bir mendil muamelesi yapamaz.
Mehmet Yiğiner artık bu şehrin en güçlü adamlarındandır. Bu şehrin, bu kulübün gerçeğidir. Boş takımı şampiyon yapmıştır. Ve şampiyonluk gecesinde binlerce taraftara kulübün geleceği konusunda oylama yaptırmıştır.
Burada aslında yapılması gerekenler o kadar net ki!..
Kimsenin dışlanması taraftarı değilim. Ankaragücü’ne hizmet etmek isteniyorsa yapılması gereken şey çok kolay. Ankaragücü’nün gelirleri şahıslara temlikli. Yani TFF’den gelen milyonlarca TL. para kulübe girmiyor. Bu milyonlarca TL. Ahmet Gökçek dönemi yöneticilerine gidiyor. Bu kişiler bu borçları istemesin, TFF’den gelecek parayla Ankaragücü kendi çarkını çevirir. Başkan Gökçek’te dışarıdan belediye şirketlerinden reklam verme gibi resmi katkılarını yaparsa Yiğiner’in başkanlığında bu takım Süper Ligi rahat rahat görür. Hatta Avrupa’yı bile görür. Bundan da hem Ankara, hem Gökçek, hem Ankaragücü kazanır.
SORUNLARI AŞMAK GEREKLİ
Tabii öte yandan kulüpte yaşanan sıcak gelişmelerde var. Öncelikle şampiyonluk primlerinin henüz yatmaması rahatsızlık yaratmış durumda. Ki emek veren oyuncuların bu primlerini bir an önce almaları bizimde en büyük temennimiz. Ancak kimse de merak etmesin. Bu kulüpte kimsenin parası kalmaz.
Ulusal lisansın çıkmaması, UEFA ödemelerinin aksaması diğer önemli sorunlar.
Gelecek sezonun planlamasında önceliği iç transfere vermek gerekli. Çünkü ligden çıkan takımların her zaman yaptıkları en büyük hata, “kadroyu güçlendireceğiz” söylemiyle takımı bozmak oluyor. Şampiyon kadronun iskeletini bozmamak gerekli. Çünkü bu takımdaki arkadaşlıkta 10 numara. Bir daha böyle bir takımdaşlık kurmak kolay olmaz.
İsmet Taşdemir’le yollar ayrıldı. En kısa zamanda teknik direktör sorunu çözülmeli. Camiaya layık olabilecek bir hocayla anlaşılmalı.
Dış transfere hiç değinmiyorum bile. Çünkü şu an böyle bir gündem yok.
YAPILAMAYANLAR
Ve böylesi önemli bir zaferden sonra yapılamayanlar veya geç yapılanlar da var. Mesela SMS kampanyası. Bu kampanyanın resmi başvuruları çok erken yapılsa, kampanya şampiyonluğun hemen ardından başlasaydı şimdi daha iyi sonuçlar alınabilirdi.
Bütün camia gaza gelmişken özel şampiyonluk forması, özel şampiyonluk tişörtü, kupa bardağı, atkısı çıkarılabilirdi.
Şöyle düşünelim; son maç haftası 50 TL’den 10 bin forma satsan, 20 TL’den 20 bin tişört satsan ve artı diğerleri. Kesinlikle çorbada tuzumuz olurdu. Bu işlerde geç kalındı.
Bu işlere bir yerden başlamak lazım.
Önce maddi sorunlar çözülmeli, sonra yeni sezon planlaması yapılmalı. Şimdilik süre var. Ama zamanda hızla akıp gidiyor. Ankaragücü’nün tekrar 2.Ligleri filan görmemesi için hepimiz elimizden gelen desteği vermeliyiz.
STAD SORUNUNU BURASI ÇÖZER!
Bilindiği gibi Ankara’da yılan hikayesine dönen bir stat sorunu var. Son aşamaya gelindiği söyleniyor. Ama ses yok. Yeni stat mevcut 19 Mayıs Stadı’nın bulunduğu alana yapılacak. Ancak ben derim ki, stat için kazmayı şimdilik vurmasınlar. Çünkü Ankaragücü ve Gençlerbirliği önümüzdeki sezon büyük sorun yaşayacaklar. Malum Büyükşehir Belediyesi Eryaman’da çok güzel bir stat yaptırıyor. Bu stat Ağustos 2018’e yetişir. Eryaman Stadı bitince Ankaragücü ve Gençlerbirliği geçici olarak o stada geçerler. 19 Mayıs Stadı’da rahat rahat yıkılır ve yapılır. Sonuçta Eryaman Stadı devletin parasıyla yapılan bir stat olacak. Kimse de “siz orada maç yapamazsınız!” diyemez.
ORHAN SAL
En Çok Okunan Haberler